Füzyon Mutfağı Uygulamalarının Gastronomi Turizminin Gelişimine Katkısı

Füzyon Mutfağı Uygulamalarının Gastronomi Turizminin Gelişimine Katkısı

Yiyecek içecek işletmelerinin, yemek üreten birer fabrika ya da işyeri olarak düşünülmesi gerektiği ve sunulan hizmetin kişilerin zevk ve tercihlerine..

Füzyon Mutfağı Uygulamalarının Gastronomi Turizminin Gelişimine Katkısı
 
Ayşe CAN
Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Anabilim Dalı
 
Arş. Gör. Serdar SÜNNETÇİOĞLU
Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü
 
Doç. Dr. Fügen DURLU-ÖZKAYA
Gazi Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü
 
Gastronomi turizmi ve füzyon mutfağı uygulamalarının ele alındığı bu kuramsal çalışmada füzyon mutfağı uygulamalarının gastronomi turizminin gelişimine etkisi incelenmiştir. Gastronomi turizmi temel motivasyon unsuru yiyecek ve içecekler olan bir hareketliliktir. Zamansal ve mekânsal yoğunlaşmanın önüne geçebilmek, ‘kaliteli turist’ olarak tabir edilen turist kitlesini ülkeye çekebilmek ve sürdürülebiriliği sağlayabilmek için gastronomi turizmi hareketliliği oldukça önemlidir. Gastronomi turistleri için gidilen destinasyon kültürüne özgü yiyecek ve içecekleri deneyimlemek kadar gidilen destinasyonda sunulan yeni, farklı ve özgün tatları deneyimlemek de oldukça önemlidir. 
 
Bu nedenle yeni farklı ve özgün tat arayışı içinde olan gastronomi turistlerini destinasyona çekebilmek için füzyon mutfak uygulamaları günümüzde önem kazanmaya başlanmıştır. Farklı uluslara ait mutfak kültürlerinin yeni farklı ve özgün bir mutfak oluşturmak amacıyla bilinçli çabalar sonucu ortak bir tabakta buluşturulması sonucu ortaya çıkan yeni ve özgün mutfağa füzyon mutfağı adı verilmiştir.
 
GİRİŞ
Kitlesel turizmin doğal çevre üzerinde artan olumsuz etkileri sebebiyle doğaya ve kültürel değerlere saygılı, koruyuculuğu ön plana çıkaran turizm uygulamaları önem kazanmaya başlamıştır. Bu kapsamda değerlendirildiğinde gastronomi turizmi (Durlu-Özkaya ve Can, 2012), agro turizm (Durlu-Özkaya vd. 2011; Küçükaltan, 2002), kırsal turizm (Erdoğan, 2003) turizm uygulamalarının önem kazandığı görülmektedir.
 
Destinasyonda yer alan yiyecek ve içecekler turistik deneyimin önemli bir parçası olarak değerlendirilmekte (McKrecher vd., 2008) ve turist harcamalarının üçte birinin yiyecek harcamaları olduğu ifade edilmektedir (Mak vd., 2012: 172). Gonca (2009), Avrupa’da ‘iyi yemek yemeğe’ gösterilen ilginin son yıllarda bir akıma dönüştüğünü, gelir seviyesi yüksek entellektüel turistlerin katıldığı “gurme turları” ya da “gastronomi turları”nın en çok satan turizm ürünlerinden biri olduğunu ifade etmektedir. Yapılan bir araştırmada turistlerin şarap turlarına katılmak için tur başına $937 ödedikleri ve bu tutarın dörtte birinin sadece şarap odaklı aktivitelere ayrıldığı ortaya konmuştur. Söz konusu çalışmada
 
yiyecek ile ilgili yapılan seyahatlerde ise her bir tur için $1,194 harcama yapıldığı ve yapılan harcamaların üçte birinin sadece yiyeceklerle ilgili aktivitelere ayrıldığı ifade edilmiştir (Schmantowsky, 2008).
 
Dünya turizm gelirleri pastasından aldığı payını artırmak isteyen ülkeler, turizmin çeşitlendirilmesi kapsamında gastronomi turizminin gelişimine büyük önem vermektedirler.
 
Türkiye turizminde yaşanan önemli sorunlardan olan zamansal ve mekânsal yoğunlaşmanın önüne geçebilmek, ‘kaliteli turist’ olarak tabir edilen turist kitlesini ülkeye çekebilmek ve sürdürebilirliği sağlayabilmek için gastronomi turizmi bir alternatif olarak değerlendirilebilir. İnceöz (2009)’ün çalışmasında belirttiği üzere gastronomi turizmi hareketliliği yer ve zamana bağlı olarak gerçekleşmemekte ve yılın her mevsiminde ve her yerde gerçekleşebilmektedir. 
 
Bir diğer çalışmada ise Kınacı ve arkadaşları (2011), gastronomiye ilgi duyan kişilerin eko-turist olarak adlandırılmakta olduğunu belirtmekte ve bu kitlenin çevreye duyarlı, 35-54 yaş grubunda, yüksek eğitimli, ortanın üzerinde geliri olan kişiler olduğunu ifade etmektedir. Gastronomi turistlerinin yerel yiyecek ve  yerel içeceklerle ilgili deneyim yaşamak amacıyla seyahat ettikleri belirtilse de (Yüncü,2009; Durlu-Özkaya ve Can,2012; Surenkok ve arkadaşları 2010:568), gastronomi turistleri için farklı ve özgün tatları deneyimlemek de önemlidir. Bu bağlamda gastronomi turizminin yaygınlaştırılabilmesi adına füzyon mutfak uygulamaları bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu sebeple bu çalışmada gastronomi turizminin geliştirilmesini sağlamada destekleyici bir unsur olarak füzyon mutfak uygulamaları ele alınacaktır.
 
Gastronomi Ve Gastronomi Turizmi
Gastronomi terimi, Yunanca gaster (mide) ve nomas (yasa) sözcüklerinden meydana gelmiştir. Gastronomi teriminin ilk defa 1801 yılında Joseph Berchoux’un “Gastronomi ya da Tarladan Sofraya İnsan” kitabıyla Fransız diline yerleşmiş bir sözcük olduğu belirten Mil (2009), ‘iyi yeme sanatı’ ve ‘belirli bir bölgedeki mutfak gelenekleri ve stilleri’ açıklamasının günümüzde gastronomi kelimesinin karşılığı olarak kabul edildiğini ifade etmektedir. İnceöz (2009) gastronomiyi ‘yemek sanatı’ olarak adlandırmaktadır. Durlu-Özkaya ve Can (2012) ile Kivela ve Crotts (2006), gastronomiyi; yemek yeme sanatını inceleyen bir disiplin olarak değerlendirirken, aynı zamanda gastronominin yiyecek ve içeceklerin kültürle olan ilişkisini de konu edindiğini vurgulamışlardır. 
 
Kivela ve Crotts, (2005) ile İnceöz (2009) gastronomiden bahsedildiğinde sadece yiyeceklerin değil içeceklerinde söz konusu olduğunu ifade etmektedirler. Gastronominin üretim ve tüketim olmak üzere iki boyutu olduğunu belirten Küçükaslan ve Baysal (2009), insanoğlunun varlığını sürdürebilmek beslenmek, yiyip içmek zorunda olmasını gastronominin tüketim boyutu olarak değerlendirmekte, hammadde olarak kullanılan çeşitli gıda maddelerinin tüketilebilir hale getirilmesini ise üretim boyutu olarak ele almaktadır.
 
Turizm kapsamında gastronomiyi değerlendirdiğimizde gastronominin tüketim boyutunun bir sonucu olarak gastronomi turizminin, üretim boyutunun bir sonucu olarak da füzyon mutfağı uygulamalarının doğduğu ifade edilmektedir. McKrecher ve arkadaşları (2008), farklı yiyecekler denemenin, kimi turistler için temel seyahat motivasyonu olduğunu belirtirken, kimi turistler için ise seyahatlerinin bir bölümünde ikincil seyahat motivasyonu olduğunu belirtmektedir. 
 
Turizm literatüründe birincil ya da ikincil amaç olarak farklı ve özgün yiyecekleri tatmak için yapılan seyahat hareketliliğini tanımlamak amacıyla ‘gastronomi turizmi’, ‘mutfak turizmi’, ‘beslenme turizmi’, ‘gurme turizmi’ ‘gastronomik turizm’ ve ‘yiyecek turizmi’ gibi farklı kavramlar kullanılsa da (Doğdubay ve Giritoğlu, 2008; İnceöz, 2009; Kivela ve Crotts, 2006; Lan vd., 2012; Lin vd., 2011; Mrkrecher vd., 2008; Surenkok vd, 2010; Yüncü, 2009), temelde yatan unsurun farklı kültürlere ait yiyecek ve içecekleri tatmak amacıyla bir destinasyona seyahat etmek olduğu ifade edilmektedir (Durlu-Özkaya ve Can, 2012:31). 
 
Kivela ve Crotts (2005) ile Horng ve arkadaşları (2012), ‘gastronomi turizmi’ kavramının ilk kez 1998 yılında ortaya atıldığını ve turistlerin, diğer toplumların kültürlerini yiyecekleri aracılığıyla öğrendiklerini ifade etmek için kullanıldığını belirtmiştir. Lin ve arkadaşları (2011), gastronomi turizmini yiyecek ve içecekleri tatmak amacıyla seyahat etme ya da en azından seyahatin bir kısmında yiyecek ve içecekleri tatmak motivasyonu ile hareket etme olarak ifade etmektedir.
 
Özel bir yemeği tatmanın, yemeklerin farklı üretim süreçlerini görmenin ve ünlü bir şefin elinden yemek yemenin de gastronomi turizmi kapsamında ele alındığı belirtilmektedir (Yüncü, 2009: 29-30). Kivela ve Crotts (2006)’a göre gastronomi turizmi, unutulmaz ve eşsiz bir gastronomi deneyimi yaşamak amacıyla yeni yiyecek ve içecekleri keşfetmektir. Surenkok ve arkadaşları (2010), ‘yiyecek turizmi’ ve ‘gurme turizmini’ özel bir restoranı ziyaret etmek, özel bir yemeği yemek, bir yiyecek marketini veya şarap mahzenini
ziyaret etmek sonucu doğan hareketlilik olarak tanımlamaktadır.
 
Bu bağlamda gastronomi turizmi, destinasyona özgü yerel yiyecek ve içecekleri deneyimlemek, yeni yiyecekler ve içecekler keşfetmek, özel bir yiyecek ve içeceği tatmak, yemeklerin farklı üretim süreçlerini görmek ve ünlü bir şefin elinden yemek yemek, özel bir restoranı veya şarap mahzenlerini ziyaret etmek amacıyla ya da yiyecek ve içecekler ile ilgili aktivitelere katılmak amacıyla bir destinasyonu ziyaret etme ya da en azından seyahatin bir bölümün de bu amaçla hareket etme olarak tanımlanabilir.
 
Turistler yiyecek ve içecekleri 3 açıdan değerlendirmektedirler.Kimi turistler için yiyecek ve içecekler sadece fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayıcı unsurlar olarak görülürken, kimi turistler için asıl amaç farklı bir etkinliğe katılmak olup, yiyecekler ikincil derecede önemlidir ve seyahati destekleyici unsurlardır, kimi turistler için ise yiyecek ve içecekler temel seyahat motivasyonudur, bir başka deyişle turistler farklı yiyecek ve içecekleri tatmak, yiyecekler ve içeceklerle ilgili aktivitelere katılmak amacıyla seyahat ederler(Hall and Mitchell (2005)’den aktaran, Steinmetz,2010:4)
 
Gastronomi turizmi hareketliliğinde temel motivasyon faktörü yiyecek ve içeceklerdir. Bu hareketlilikte yiyecek ve içecekler kültürü öğrenmenin , bir kültürün içine girebilmenin ve kültürü tanımanın en önemli araçlarından biri olarak değerlendirilmektedir (Yüncü,2009) Bu yaklaşımın bir sonucu olarak da gastronomi turizmi, kültür turizmi kapsamında (Canizares ve Guzman,2011:3) özel ilgi turizmi olarak değerlendirilmektedir ( Steinmetz,2010:4).
 
Canizares ve Guzman (2011), turistlerin destinasyon seçimlerinde gittikleri destinasyonda sunulan yiyeceklerin kendi alıştıkları lezzetlere yakın olmasının da önemli olduğunu vurgulamaktadır. Lan ve arkadaşları (2012), turistlerin gittikleri destinasyonda damak zevklerine uygun yeni tatlar, yeni konseptler aradığını ifade ederek bu görüşünü desteklemektedir. Gastronomi turistlerinin seyahat etmedeki temel motivasyonu yiyecek ve içeceklerdir (Kivela ve Crotts, 2006; McKrecher, 2008; Surenkok vd, 2010; Yüncü, 2009; Durlu Özkaya ve Can, 2012; Lin ve arkadaşları,2011; Kivela ve Crotts, 2006; Surenkok ve arkadaşları, 2010; Horng ve arkadaşları, 2012; Tikkanen, 2007).
 
Gastronomi turistleri için ise gidilen destinasyon kültürüne özgü yiyecek ve içecekleri deneyimlemek kadar gidilen destinasyonda sunulan yeni, farklı ve özgün tatları deneyimlemek de önemlidir (Kivela ve Crotts, 2006; McKrecher, 2008; Surenkok vd, 2010; Yüncü, 2009;Durlu-Özkaya ve Can,2012; Gonca, 2009). Bu bağlamda füzyon mutfağı uygulamaları ile destinasyonda sunulan yiyeceklerin turistlerin alışkın oldukalrı lezzetlere yakın olması sağlanabileceği gibi, gastronomi turistlerinin yeni, farklı ve özgün tat arayışlarına da cevap verebilmek mümkün olacaktır.
 
Füzyon Mutfağı
Yiyecek içecek işletmelerinin, yemek üreten birer fabrika ya da işyeri olarak düşünülmesi gerektiği ve sunulan hizmetin kişilerin zevk ve tercihlerine hitap edebilmesi gerekliliği ifade edilmektedir (Hacıoğlu vd., 2009). Doğdubay ve arkadaşları (2007), yiyecek içecek endüstrisinde yer alan işletmelerin pazarlama faaliyetlerinde ürün çeşitlendirme ve geliştirme uygulamalarının önemli yer tuttuğunu belirtmekte ve füzyon mutfak uygulamalarını bu kapsamda değerlendirmektedir. Sandıkçı ve Çelik (2005) ise füzyon mutfak uygulamalarını müşteri memnuniyeti yaratmada bir etken olarak ele almaktadır. 
 
Mil (2009), füzyon mutfak uygulamalarını yemeğin küreselleşmesi kapsamında ele almıştır.
1980 li yıllarda Batı teknikleri ile Uzakdoğu teknik ve malzemelerinin birleştirilmesi şeklinde ortaya çıktığı belirtilen füzyon mutfağı (Sandıkçı ve Çelik 2005:42; Doğdubay vd., 2007:39) ‘farklı uluslara, değişik yörelere ait yemek pişirme teknik ve malzemelerinin bilinçli bir şekilde aynı tabakta karışması, birleşmesiyle oluşan, özgün, yaratıcı ve yenilikçi bir teknik’ olarak tanımlanmaktadır (Sandıkçı ve Çelik, 2005; Gonca, 2009; Mil, 2009).
 
Füzyon mutfakta tabakta tek bir ulusa ait özellik ortaya çıkmaz, birden fazla ulusa ait mutfak teknikleri ile malzemeleri tek bir tabakta birleşir (Kırım,2005). Doğdubay ve arkadaşları (2007) füzyon mutfağını, çeşitli dünya mutfaklarının özel yemeklerinin birbiriyle karıştırılarak farklı bir mutfağın ortaya çıkması olarak tanımlamaktadır. Bir diğer tanımda ise füzyon mutfağı ‘dünya mutfaklarına ait farklı yemek anlayışlarının sentezlenip, yeni mutfaklar, yeni yemekler, yeni lezzetler yaratılması’ olarak tanımlanmaktadır (www.gurmerehberi.com, 14.06.2012).
 
Araştırmacıların bir kısmı yöresel mutfakların birleşimini füzyon mutfağı uygulamaları kapsamında değerlendirse de (Sandıkçı ve Çelik, 2005:42; Gonca, 2009), Doğdubay ve arkadaşları (2007) da füzyon mutfak uygulamalarını uluslar arası mutfaklar kapsamında değerlendirmek gerektiğini ifade etmektedir.
 
Tüm bu açıklamalardan yola çıkarak füzyon mutfağını, yeni farklı ve özgün tatlar yaratmak amacıyla, en az iki farklı ulus mutfak kültürünün, bilinçli bir çaba sonucu bir mutfak kültürü diğer mutfak kültürüne baskın gelmeyecek şekilde, aynı tabakta birleştirilmesi olarak tanımlamak mümkündür. Füzyon mutfak uygulamaları yeni, farklı ve özgün bir ürün yaratma doğrultusunda bilinçli olarak iki ulus mutfağının birleştirilmesi esasına dayanır. 
 
Füzyon mutfağında, farklı uluslara ait mutfak malzemesi, işleme ve pişirme tekniği gibi işlemlerin sentezlenmesi, birleştirilmesi ve sonunda elde edilen yemeğin her iki mutfakta yer alan yemekten çok farklı bir ürün olması temeldir. Türk Mutfağı, bazı kaynaklarda kendiliğinden oluşan bir ‘füzyon mutfak’ olarak değerlendirilse de (Mil, 2009; Kırım, 2005; http://yemek-tarifleri.ascilik.net, 24.05.2102; www.gurmerehberi.com, 14.06.2012), bu denli köklü olan Türk Mutfağı’nı füzyon mutfağı olarak değerlendirmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
 
Avcıkurt ve arkadaşları (2007), coğrafî, kültürel ve sosyolojik sebeplerle, Türklerin, komşuluk münasebetlerinde bulundukları ve iç içe yaşamış oldukları farklı toplumlarla etnolojik anlamda hem etnik vericilik hem de etnik alıcılık yaptıklarını ve bu alış-verişin hiç kuskusuz yiyecek ve içecek kültürü için de söz konusu olduğunu ifade etmektedir. İnceöz (2009), günümüz Türk Mutfağı’nın, Türkiye’de yaşamış olan uygarlıkların etkisiyle geliştiğini ve zenginleştiğini vurgulamakta, Mil (2009), Türk Mutfağı’nın yöresel mutfaklardan öte çok sayıda ‘ulusal mutfağı’ da barındırdığını belirtmektedir. Durlu-Özkaya (2009), Türk Mutfağı›nın, Orta Asya›nın sade yemek kültürünün zengin Selçuklu ve Osmanlı Mutfağı ile buluşması sonucu şekillendiğini belirtmektedir. 
 
Mil (2009) Türk Mutfağı’nın, bugünkü Anadolu’da yaşamış eski toplulukların ve Sümer, Mısır, Antik Yunan gibi komşu uygarlıkların etkileriyle oluşan geniş bir mutfak kültürüne sahip olduğunu belirtmektedir. Ancak bu durum mutfağın ortaya çıkmasına yönelik bir süreçtir ve bu süreçte farklı ulus mutfaklarını bilinçli bir birleştirme çabasından söz edilemez. Fransız Mutfağı, Çin Mutfağı, İtalyan Mutfağı gibi pek çok mutfakta da benzer süreçlerin yaşandığı, diğer uluslardan ve komşu ülkelerden etkilenildiği bir gerçektir. Bu durumda tüm dünya mutfaklarının füzyon mutfağı olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Oysa füzyon mutfak farklı ulus mutfaklarının bir amaca yönelik olarak bilinçli bir çaba sonucu aynı tabakta buluşturlmasıyla oratay çıkan yeni bir akım, bir inovasyon yaklaşımı olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Türk mutfağının geleneksel lezzetlerinin, Fransa, İtalya, Uzakdoğu mutfaklarının lezzetleriyle birleştirerek yeni yemekler yaratıldığı ifade edilmektedir (Gonca, 2009). Türk Mutfağında önemli bir yere sahip olan patlıcan beğendinin, Fransız Mutfağının peynirli suflesinin birleşmesi sonucu ortaya çıkan «Patlıcan Beğendili Sufle» Türk Mutfağı›nın Fransız Mutfağı ile sentezlenmesi sonucu doğmuş olan bir füzyon mutfak uygulamasıdır (Doğdubay vd., 2007) Denizer (2008), füzyon mutfak uygulamalarının Türk Mutfağını gerçek kimliğinden uzaklaştırdığını ve yeni bir şekle bürünmesine sebep olduğunu belirtmektedir. Burada önemli olan, füzyon mutfakta elde edilen tabakta farklı bir ürün hazırlandığının kabul edilmesi, o yemeğin doğrudan Türk mutfağını yansıtmadığını, ve amacının mutfakları dejenere etmek değil, iki farklı mutfağa ait özellikleri tek bir tabakta yeni bir yapıda birleştirmek olduğunu bilmek gerekmektedir.
 
Sonuç Ve Öneriler
Dünya turizm gelirleri pastasından aldığı payı artırmak isteyen ülkeler gastronomi turizmine oldukça önem vermekte ve bu bağlamda gastronomi değerlerini diğer ülkelere açmaktadırlar. Gastronomi turizmi zamansal ve mekansal yoğunlaşmanın önüne geçebilmek, kaliteli turist olarak tabir edilen turist kitlesini ülkeye çekebilmek ve sürdürülebilirliği sağlayabilmek açısından oldukça önemlidir. Bu bağlamda Türkiye’de gastronomi turizminin gelişimi için, öncelikle Türk Mutfağı’nın gastronomi turizmine kazandırılması oldukça önemlidir. Bunu yaparken, gittikleri ülkelerin geleneksel tatlarını denemek isteyen turistlerle hitap etmenin yanı sıra kendi damak alışkanlığını bir kenara bırakamayan turistleri de dikkate almak gerekmektedir. Bu noktada füzyon mutfak uygulamaları önem kazanmaktadır.
 
Türk mutfağını tanıtabilmek adına çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen Türkiye tanıtım faaliyetleri kapsamında, Türk Mutfağına daha geniş yer verilerek mutfağımızın tanıtımı daha yaygın bir şekilde yapılabilir. Ayrıca dünyaca ünlü gurmeler Türkiye’de ağırlanarak yorumlarının geniş kitlelere ulaşması aracılığıyla da Türk Mutfağı hak ettiği yere ulaşabilir. Bunlara ilaveten tur operatörlerinin Türk Mutfağı hakkındaki bilgi düzeyleri de tanıtım aşamasında son derece önemlidir. Tur operatörlerinin bilgi düzeyleri ne kadar fazla olursa tanıtımları o derece doyurucu olacak ve gastronomi turizmi kapsamında Türkiye’yi alternatif bir destinasyon olarak sunabileceklerdir.
 
Gastronomi turistleri için gidilen destinasyon kültürüne özgü yiyecek ve içecekleri deneyimlemek kadar kendi alışkanlıkları çerçevesinde yeni tatlar ve yeni konseptler de oldukça büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda füzyon mutfağı uygulamaları ile yeni farklı ve özgün tat arayışı için de olan gastronomi turistlerinin arayışına cevap verilerek gastronomi turizmi yaygınlaştırılabilir. Sadece yiyecek içecek motivasyonlu seyahat eden turistler için değil aynı zamanda farklı amaçlarla seyahat eden turistler için de yiyecek ve içecekler oldukça önemlidir.
 
Çünkü turistler için destinasyon seçiminde mutfak kültürünün önemli bir yeri vardır ve turistler destinasyon seçimlerini yaparken gittikleri destinasyonda sunulan yiyeceklerin kendi alıştıkları lezzetlere yakın olmasına da dikkat ederler. Başka bir deyişle turistler gittikleri yerlerde damak zevklerine uygun yeni tatlar, yeni konseptler ararlar. Bu bağlamda füzyon mutfak uygulamaları ile hem gastronomi turistlerinin yeni, farklı ve özgün tat arayışlarına cevap vererek gastronomi turizminin yaygınlaştırılması mümkün olacak hem de destinasyonda sunulan yiyecek ve içeceklerin turistlerin alışkın oldukları lezzetlere yakın olması sağlanabilecektir. 
 
Bununla birlikte gidilen destinasyonda gastronomi turistlerini ülkeye çekebilmek ve Türk Mutfağını tanıtabilmek adına bir adım olacaktır. Bu kapsamda turistik mekanlarda bulunun yiyecek içecek işletmelerine büyük görevler düşmektedir. Her işletmenin o bölgeye ait yaygın turist popülasyonunu milliyetini ve mutfak alışkanlıklarını bilmesi, geleneksel Türk Mutfağının yanı sıra füzyon mutfak ürünlerini de sunabilmesi gastronomi turizminin canlılığı açısından önem arz etmektedir.
 
Dünyada üç büyük mutfak arasında yer alan Türk Mutfağının tanıtımı ve ön plana çıkartılması koşuluyla Türk Mutfağında yer alan ürünlerin diğer ulus mutfaklarıyla birleştirilerek yeni bir füzyon mutfağın oluşturulması, turistik bir ürün olarak turistlere sunulabilmesi gastronomi turizmi kapsamında değerlendirildiğinde önem kazanmaktadır. Türk Mutfağı, besin öğeleri dağılımı yönünden dünyanın en besleyici mutfağı olma özelliğini de elinde tutmaktadır. Bu nedenle Türk mutfağının tanıtımının çok daha doğru bir şekilde yapılması, tüm zenginliklerinin ortaya konması gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda füzyon mutfağı bir basamak olarak değerlendirilebilir.
 
Türk mutfağını tanımayan turistleri, gastronomi turizmi konseptinde ülkemize çekebilmeye büyük destek olacak füzyon mutfağı aynı zamanda mutfağımızı kebap mutfağı olarak tanıyan turistlere de bir ufuk olabilecektir. Türk Mutfağı üzerinde doğru uygulamalar ile yapılacak olan füzyon mutfağı çalışmaları, Türk Mutfağı’nın zenginliği ve çeşitliliği sayesinde geniş bir yelpazeye sahip olacaktır. Bu da farklı ve özgün tatları denemek amacıyla seyahat eden gastronomi turistleri için Türkiye’nin ideal bir turistik mekan haline gelmesine destek olacaktır.
 
KAYNAKLAR
AVCIKURT, Cevdet ; SARIOĞLU, Mehmet ; GİRGİN, G., Kemal (4-5 Mayıs 2007), “Yiyecek Olgusuna Sosyolojik Bir Bakış”, I. Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler Bildirileri, Antalya.
DENİZER, Dündar (10-11 Nisan 2008), “Türk Turizminin Gelişmesinde Türk Mutfağının Önemi ve Bugün İçin Yapılması Gerekenler”,II. Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler Bildirileri, Antalya.
DOĞDUBAY, Murat ; GİRİTOĞLU İbrahim (2a008), “Mutfak Turizmi”, Editörler: Necdet Hacıoğlu ve Cevdet Avcıkurt, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi , Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
DOĞDUBAY, Murat ; GİRGİN, K., Göksel; GİRİTOĞLU, İbrahim (21-23 Kasım 2007), “Yiyecek-İçecek Endüstrisinde Bir Pazarlama Stratejisi Olarak Ürün Geliştirme Çalışması (Füzyon Mutfak Uygulaması)”, I. Çeşme Ulusal Turizm Sempozymu Bildiriler Kitabı, ss.33-41.
DURLU-ÖZKAYA, Fügen; CAN, Ayşe (2012), “Gastronomi Turizminin Destinasyon Pazarlamasına Etkisi”, Türktarım Dergisi, Sayı: 206, ss.28-33.
DURLU-ÖZKAYA, Fügen; CÖMERT, Menekşe ; KIZILKAYA, Özlem (17-18 Nisan 2009),”Turizm İşletmelerinde Zeytin Yağlılarımızın Yeri ve Önemi”, 3. Ulusal Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler, Antalya.
DURLU-ÖZKAYA, Fügen;CÖMERT, Menekşe;SARK, Suha (2011), “Agro Tourism Knowledge Level of Tourism Students “ Editörler: E.Maleviti ve C. Stathopoulos, Essays on Agriculture and Environment , Greek: Athens Institute for Education and Research, ss.235-245.
ERDOĞAN, Nazmiye (2003), “Çevre ve (Eko)turizm», Ankara:Erk Yayıncılık.
GONCA, Gül, “Gastronomi ve İnovasyon»,(2009), www.acikarsiv.atilim.edu. tr/browse/ 25/ goncaguzel.pdf, Erişim Tarihi: 21.06.2012.
HACIOĞLU, Nejdet ; GİRGİN,K., Göksel; GİRİTOĞLU, İbrahim, (17-18 Nisan 2009),”Yiyecek İçecek İşletmelerinin Pazarlama Faaliyet Faaliyetlerinde Yöresel Mutfakların Kullanımı: Balıkesir Örneği”, 3. Ulusal Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler, Antalya.
HORNG, Jeou-Shyan ; TSAI Chen-Tsang (Simon) (2012), “Culinary Tourism Strategic Development: an Asia-Pacific Perspective”, Inetrnational Journal Of Tourism Research, Sayı:14, ss. 40–55.
İNCEÖZ, Serap (2009), “Turistlerin Seyahat Motivasyonunun Belirlenmesinde Türk Mutfağına Yönelik Bir Durum Değerlendirmesi”, 3. Ulusal Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler, Antalya.
KIRIM, Arman,”Füzyon Mutfağı Nedir Bize Ne Kadar Uyar” ,(2005),http:// hurarsiv .hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=326530&yazarid=123,Erişim Tarihi: 24.05.2012.
KIVELA, Jeksa ; CROTTS, C.,John (2005), “Gastronomy Tourism”, Journal of Culinary Science and Technology, Cilt: 4, Sayı: 2-3, ss.29-55.
 
882 Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi
KIVELA, Jeksa ; CROTTS, C.,John (2006), “Tourism and Gastronomy: Gastronomy’s Influence on How Tourists Experience a Destinastion”, Journal of Hospitality&Tourism Research, Cilt: 30, Sayı:3, ss. 354-377.
KÜÇÜKASLAN, Nazife ; BAYSAL, Ayşe (2009), “Beslenme İlkeleri ve Menü Planlaması”, İzmir: Ekin Basım Yayın Dağıtım.
LAN Lawrence W. ; WU, Wei-Wen ; LEE Yu-Ting (2012), “Promoting Food Tourism with Kansei Cuisine Design”, Procedia Social and Behavioral Sciences, Sayı:40, ss. 609 – 615.
LIN, Yi-Chin ; PEARSON, E. Thomas ; CAI, A., Liping (2011), “Food As a Form of Destination Identitiy: A Tourism Destination Brand Perspective”, Tourism and Hospitality Research, Cilt:11, Sayı:1, ss. 30-48.
MAK, Athena H.N. ; LUMBERS Margaret ;EVES,Anita (2012), “Globalisation and Food Consumption In Tourism”, Annals of Tourism Research, Cilt:39, Sayı:1, 171–196,
MİL, Burak (17–18 Nisan 2009),”Yemek Pişirmede Gastronomiye Uzanan Bakış Açısıyla Küreselleşen Yemek”,3. Ulusal Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler , Antalya.
MCKRECHER, Bob; OKUMUŞ, Fevzi ; OKUMUŞ, Bendegül (2008), “Food Tourism as a Viable Market Segment: It’s All How You Cook The Numbers”, Journal of Travel & Tourism Marketing, Cilt: 2, Sayı:2, ss.137–148.
SANDIKÇ, Mustafa ve ÇELİK, Sabri (2005), «Füzyon Mutfak Uygulamaları ve Müşteri Memnuniyeti Açısından Önemi”, I. Ulusal Gastronomi Sempozyumu ve Sanatsal Etkinlikler,Antalya.
SCHMANTOWSKY, Craig,”Best Practise in Cluniary Tourism Development: Models and Applications Domestic and Abroad”, (2008), http://chtalliance.com/ archives/ 2008/docs/pdf/CulinaryTourism.pdf”, Erişim Tarihi: 07.04.2012.
STEINMETZ, Rose (2010), “Food, Tourism and Destination Differentiation: The Case of Rotorua, New Zealand”, Auckland University of Technology, Turizm ve Otelcilik Yönetimi, Yüksek Lisans Tezi, New Zealand
SURENKOK, Aysegul; BAGGIO, Rodolfo;CORIGLIANO Magda, Antonioli (2010), “Gastronomy and Tourism in Turkey: The Role Of ITCs”, Information and Communication Technologies in Tourism,Sayı:15, 567-578.
TİKKANEN, Irma (2007), Maslow’s Hierarchy and Food Tourism in Filand: Five Cases, British Food Journal, 109 (9), ss. 721-734.
YÜNCÜ, Hilmi, Rıfat (21 Temmuz 2009),”Sürdürülebilir Turizm Açısından Gastronomi Turizmi ve Perşembe Yaylası”, 10. Aybastı-Kabataş Kurultayı, Eskişehir. http://www.gurmerehberi.com/yemek-kulturu/terimler/fuzyon-
mutfak/,Erişi m Tarihi: 14.06.12. http://yemek-tarifleri.ascilik.net/fuzyon-mutfakvebizyorum_QmZ12WfZ2
WiZ3857WxkZ, Erişim Tarihi: 24.05.12.
 


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler