Marmara’ya Hakim Nokta; Sofram

Marmara’ya Hakim Nokta; Sofram

Bazı mekanlar, her geçen gün artan müdavimleri sayesinde hangi adreste olursa olsun yaşar. O ağız tadına...

Marmara’ya Hakim Nokta; Sofram
Reha ARAR
 
Bazı mekanlar, her geçen gün artan müdavimleri sayesinde hangi adreste olursa olsun yaşar. O ağız tadına kavuşmak için uzun yollar, zor da olsa çekilir. Zira dönüşünde lezzetten kaynaklı mutluluk garantidir. Selimpaşa’daki Sofram da işte tam böyle bir adres... 
 
Hem İstanbul’un birçok yerinden hem de Tekirdağ’ın içinden her hafta sonu ya da akşamları birçok insan, Hüseyin ile kardeşi Kaan Kankaya’nın yemeklerini yemeğe ve sohbet etmeye, tam 42 yıldır geliyor. Şimdi bu güzel balık lokantası, ikinci neslin elinde. Beş yıl öncesine göre ciddi ciddi modernleşmiş ve yeni tatlar menüye eklenmiş.
 
Masaya oturur oturmaz, somon-ahtapot-yeşil zeytin carpaccio ve tarama, sıcak mısır ekmeğiyle geliyor. Siz bunları tadarken, ortaya büyük bir kase içerisinde Sofram Salatası arz-ı endam ediyor. İçinde neler mi var? Bir kısmını saymak isterim, 13 değişik Anadolu otu, reyhan, limon çiçeği, üç cins Ege üzümü, nar taneleri, domates, salatalık, roka ve yeşil salata... Salatayla beraber aynı anda küçük kaselerde tadımlık olarak levrek parçalı balık suyu çorbası geliyor ki, içinde un ve sos bulunmaması beni çok memnun etti.
 
Alkışı hak ediyorlar
Arkasından balık mezeleri kervanı gelmeye başladı. En önde yavaş yavaş unutulmaya yüz tutan fümelenmiş uskumru, çiroz yerine lakerda, balık pastırması, somon sarma ve de levrek marin. Bu grup, Hüseyin Kankaya’nın yaptığı çalışmaların sonucu. Devamında Tekirdağ Kumbağ’dan çıkan orta boy pavurya, ara sıcaklarda eşkina pane ve çok değişik bir tat olan ince karagöz gömleğine sarılmış deniz ürünleri ızgarayı tattık. Son olarak ise uskumru sarmayla tanıştık. 
 
Ana yemek olarak lagos kebap mutlaka denenmeli diyor ve tatlılar kervanına geçiyorum. 
Restoranın şu anki sahipleri eğer altı yaşında mutfağa girer ve ömrünün en büyük kısmını orada araştırma ve geliştirmeyle geçirirlerse, ortaya tabii ki leziz tatlar çıkması kaçınılmaz olur. Mesela Çatalca’nın ortalama 30 kiloluk kabaklarından yapılan reçel, sakızlı dondurmayla doldurulmuş bademli irmik helvasının en çok talep edilen tatlar olduğunu öğreniyoruz.
 
Bu arada dikkatimi çeken bir husus, mutluluğumu bir kat daha arttırıyor. Tüm servis elemanları bembeyaz gömleklerine taktıkları Türkiye amblemli kravatlarla servis yapıyor. Tabii ki bu arada alkışı hak edenlerin başında, mutfak şefi şef Mustafa Çiçek geliyor. Çok yakın zamanda Sofram’ı İstanbul içerisinde de görürsek şaşırmayalım. Mekan, sadece balık mezeleri ve deniz mahsulleri sunarak bile eminim ki, daha uzun yıllar bu başarısını devam ettirecektir. 


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler