• Geçmişten Bu Güne Çorbanın  Hikayesi

    Geçmişten Bu Güne Çorbanın Hikayesi "01"

  • Geçmişten Bu Güne Çorbanın  Hikayesi

    Geçmişten Bu Güne Çorbanın Hikayesi "01"


Geçmişten Bu Güne Çorbanın Hikayesi "01"

Tarihte bilinen ilk çorba, kaya oyuklarına ya da hayvan derilerinin içine konan suyun içine ateşte kızdırılmış taşlar atılarak besinlerin kaynatılması ile yapılmış. Derken M.Ö.....

Geçmişten Bu Güne Çorbanın  Hikayesi -01- "Özel Haber"
 
Değerli dostlar , Bir önceki yazı dizimde  Tarihi çorba kadar eski olan KAŞIK ve onun günümüze kadar olan hikayesini paylaştım.
  
Evde çorba varsa her şey yolundadır. Yapması kolaydır, nerede olursanız olun evde gibi hissettirir çorba. Çorbanın tarihi, onun temel malzemelerinden biri olan tahıl ürünlerinin bulunduğu tarihlere  kadar gidiyor. 
 
Tarihte bilinen ilk çorba, kaya oyuklarına ya da hayvan derilerinin içine  konan suyun  içine ateşte kızdırılmış taşlar atılarak besinlerin kaynatılmasıyla yapılmış. Derken M.Ö. 6000’de çömlek kullanılmaya başlanıyor. M.Ö. 3600’ lü yıllarda metal kazanlar icat ediliyor ve artık çorbanın kaynatılacağı, pişirileceği kap ortaya çıkıyor.
 
Öte yandan, çorbanın medeniyetin beşiği olan Anadolu’dan çıktığı yönünde ciddi kanıtlar var. Arkeolojik araştırmalar, en eski çorbaların buğday ve bulgurdan yapıldığını gösteriyor. (Göbeklitepe, M.Ö. 12000 - 13000 yıl önce ilk buğday ve türevlerinin ekilip hasat edildiği bölge)  Bu iki ürünün anavatanının bu topraklar olduğu düşünülürse, söylem yanlış olmaz.
 
Yakın coğrafyada komşu olan tüm dillerde çorbanın isim olarak yakın ses ve isimde benzerlikler  olmasıda önemli bir göstergedir. Türk mutfağı 100 lerce  çorba çeşidine sahip olmakla bu anlamda dünyanın en zengin mutfağıdır .
 
Çorba  Kafkaslar, Ortadoğu, Orta Asya, Balkanlar ve Anadolu’da küçük telaffuz farklılıklarıyla isimlendirilmiş. “Şorpa”, “Çorba”, “Ciorba”, “Şorpo”, “Şulpa” ve hatta Hurpa olarak biliniyor . Tatarlarda ise iki faklı isim Sorpa ve Şorpa kullanılmakta.
 
Çorba, Farsça “Şurba” kökünden geliyor;
Tuzlu demek olan “Şur” ile aş demek olan “Ba” nın birleşmesinden oluşuyor. Çorbanın tarihsel kökeni ise ilkçağlara kadar dayanır. Henüz ateşe dayanıklı kaplar bulunmamışken, çorba, suyunun içine kızgın taşlar atılarak pişiriliyormuş.  
 
Hitit çivi yazılı metinlerinde, insanların çorba pişirdiği, buğdayı, soğanı, bezelyeyi, nohutu, mercimeği etle karıştırarak çorba şeklinde tükettikleri biliniyor. 
 
Antik Yunan’da ise, bezelye ve börülce çorbası yapılırmış...   
Kökeni Sanskritçe’den gelen İngilizce çorba (soup) kelimesi, ‘iyi beslenme’ anlamı taşır ve binlerce yıllık tarihinden günümüze kadar çorbanın beslenmede ne kadar büyük önem taşıdığını bize göstermektedir.
 
Avrupa kıtasında da çorbanın karşılığı olan soup kelimesi Almanca sup kökünden Latinceye yerleşen suppare’den türemiştir. Hemen hemen tüm Avrupa ülkeleri çorbaya Latince suppare kökünden gelen isimler vermişlerdir. Batı dillerindeki soup, suppe, zuppa sözcükleri ise Latince ‘suppare/ ıslatma’dan türemiş. Hatta İngilizcede hafif yemek anlamına gelen ‘supper’ de Suppareden gelmektedir.
 
fransızca soupe; 
ıslak manasındadır.  Aynı zamanda da çorba ve yemek anlamında. İngilizce'ye de buradan atlamış olmalı. Soup ; çorba, aş. 
biz fransızca halini "sup" olarak, Türkçe'de  tatlı, sütlü gıdalar için kullanıyoruz ayrıca.
 
İngilizce'ye fransızca'dan atladığı doğru, hikayesi de şöyle...

Fransızlar,  medeni olmadan önce…  bu millet bir zamanlar adına sop denen kuru ekmek parçacıklarını suya bandırır üzerine de baharat  yada tuz serperek yermiş...  zamanla içine sop bandırılan suyun yerini bildiğimiz anlamda çorbalar almıştır.
 
Bununla birlikte;
1760’larda Paris’te sağlığa iyi gelen çorbalar satan dükkanlar açılmış. Bu dükkanlara iyileştiren, canlandıran anlamına gelen restaurant adı verilmiş. Şimdi bildiğimiz anlamıyla restoranların tarihi de çorbaya dayanıyor.
 
Çorbanın iyileştirici gücü 
Çorbanın şifasını en çok kişisel deneyimlerimizden biliriz . Ne zaman bedenimizi kırgın hissetsek, biraz eklemlerimiz ağrısa,  soğuk algınlığına, gribe yakalansak, aklımıza çorba düşer. Çareyi ilaçta değil annelerimizin çorbasında ararız, ve işin iyi tarafı, o çorbayı içip uykuya daldıktan sonraki her seferinde iyileşmiş olarak uyanırsınız.
 
Çorba nerede olursak olalım bizleri  evde gibi hissettirir.  Şifalıdır, şifası kendindendir.  En çok da tavuk suyu çorbası… Her evin büyüğünün bir tavuk suyu çorbası tarifi vardır, onlardan öğrenilir, zamanla tarif değişir ama, her annenin şifa olsun diye pişirdiği o çorbanın yapılışında bir sır vardır.  
 
İşin enteresan yanı, çorbanın iyileştirici gücünü genelde psikolojik açıdan açıklasalar da, Nebraska Üniversitesi’nde 2017’nin Aralık ayında yapılan bir laboratuvar çalışmasından, tavuk suyu çorbasının gerçekten soğuk algınlığına karşı etkili olabileceği sonucu çıkmış.
 
12. Yüzyıl el yazmalarında Cordoba doğumlu Mısırlı hekim ve filozof Moşe Ben Maymon soğuk algınlığına karşı  tavuk suyu çorbası içilmesini önerirmiş.  İyileştirici etkisi sadece psikolojik değil anlayacağınız… Uzun yaşamalarıyla bilinen Japonya’nın Okinawa Adası sakinleri de her gün yemekten önce ya da sonra çorba içmeleriyle ünlü.
 
Çorba gerçekten ruhu doyuran bir yemek. Üstelik canınız markete gidip bir şey almak istemediğinizde , yegâne kurtarıcınız olmuştur . Evde ne varsa, at tencereye, çorba olsun. Mercimek mi var, buğday mı, biraz brokoli, iki tane kereviz mi? Tencere tıkırdarken evi çorbanın sıcaklığı kaplar.  
 
Çorbanın güzelliği, her malzemenin istediğinizde bir çorbaya dönüşebilmesi bir lükstür. Üstelik de şifadır dünyayı birleştiren bir yiyecektir çorba.
 
Ser Tabbah  
Veyis DURDU
Kadim Anadolu Mutfak Tarihi Ve Kültürü Araştırmacı Yazar – Şef
Unesco Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi Ve Gastronomi Proje Danışmanı


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler