Beslenme ve Sosyal Ritüeller...

Beslenme ve Sosyal Ritüeller...

Antropologlar, yerel gıdanın insanlar için anlamının ne olduğunun ifade edilmesinde genellikle iki seçenek olduğun 'dan söz eder: etnik bağları vurgulamak veya gizleme..

Beslenme ve Sosyal Ritüeller...
Ayşegül Elif ÇAYCI  
 
Beslenme biçimleri, çevredeki değişimlere en duyarlı, yaşam unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir; fakat yerleşik alışkanlıklara ve geleneklere sıkı sıkıya bağlıdır. Geçmişte, yemek kültüründeki değişiklikler öncelikle göçler sebebiyle ortaya çıkmıştır. Günümüzdeyse, küreselleşme, ülkeler arasındaki hareketliliğin artması, diğer ülkeleri tanıma ve medeniyetlerin karakteristiklerini keşfetme arzusu ve bazı çok uluslu şirketlerin üretimindeki genişleme, mutfağa bakış açısında değişime yol açmıştır. 
 
Bu nedenle, son on yılda, pişirme biçimleri arasındaki farklılıklar, dünya gelenekleri ve yemek tercihlerinin yanı sıra, “yemek” e olan yaklaşımı giderek karmaşık hale getirmiştir.   
 
Etnik bölgelerdeki yerel gıdalar; yerel, ulusal ve hatta küresel seviyelerde anlamlı ve çok işlevlidir. Antropologlar, yerel gıdanın insanlar için anlamının ne olduğunun ifade edilmesinde genellikle iki seçenek olduğundan söz eder: etnik bağları vurgulamak veya gizlemek.  Birincisi siyasi amaçlar için kullanılmaktadır. 
 
Bu da şu şekilde gerçekleştirilmektedir; belirli etnik gruplarla birlikte, kendilerine ait yerel veya temsili gıdalar yiyerek, bağlantı kurmak veya bir kimliğin oluşturulması şeklinde gerçekleştirilmektedir (Utari, 2012, s. 51). İkincisi ise, ABD’de avakado, Peru’da alpaka eti ve Hindistan’da küçük akdarı örneklerinde görüldüğü gibi, yerel yiyeceklerin tüketicilere pazarlanmasında gerçekleşmektedir. 
 
Araştırmalar, etnik yiyeceklerle ilişkili sembolik anlamların önemli olduğunu ve Finnis’in araştırmalarında da görüldüğü gibi: “marjinal bir yiyeceğin daha geniş bağlamlara çekmek için yapılan bir girişimin başarısı, sembolik statüsünün etkin bir şekilde yeniden konumlandırılmasına bağlı olarak değişebilir” (Finnis, 2012, s. 9). Yiyeceklerin etnik ilişkilerini gizlemek, sırasıyla ABD, Hindistan ve Peru’da avakado, küçük akdarı ve alpaka etinde olduğu gibi bu yeniden konumlandırmada kullanılan kilit stratejilerden biri olmuştur.  
 
Konuyla ilgili çalışmalar göstermektedir ki; yerel yiyeceklerin pazarlanması için; organizasyonların düzenlenmesi, yeniden paketlenmesi veya standardizasyonu, ritüel etkinlikler düzenlenmesi ve tekrar eden kitlesel söylemlerin teşvik edilmesi gerekmektedir. Örneğin; gıda ve restorant endüstrisindeki mevcut popüler uygulamaların bir kısmının izlenmesi ve belirli modern yollarla yeniden düzenlenmesi, değerleri hakkında daha fazla bilgi verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, eğer yerel yiyecekle alakalı  olumsuz anlamlar söz konusuysa, bu olumsuzlukların pozitif ve çekici olanlarla değiştirilerek, bu konudaki toplumsal hafızanın revize edilmesi gerekmektedir (Markowitz, 2012, s. 40).  
 
Yemek, sosyal prestij açısından iktidar işareti olabilmektedir. Ancak, bu prestij türlerinin kültürel algısının oldukça karmaşık hatta bazen de tutarsız olduğunu gözlemlemek oldukça ilginçtir. Levi Strauss’un “Mutfak Üçgeni Teorisi” bu durumu açıklığa kavuşturmayı mümkün hale getirmektedir. Strauss, teorisinde yemeklerin pişirilme teknikleri ile, sınıf ve cinsiyet arasındaki bağlantıyı ortaya koymaktadır. Strauss’un analizine göre; haşlanmış yemekler daha gelişmiş bir formdadır ve kızartılmış yiyeceklerden daha rafine bir anlam ifade etmektedir. 
 
Ancak; prestij ve güç açısından bu ilişki tersine çevrilebilir. Çünkü yiyeceklerin haşlama yöntemiyle pişirilmesi, çoğunlukla kadınlar tarafından tercih edilen, daha samimi, aile ortamıyla ilişkilendirilmektedir. Yemeğin kızartma yöntemiyle pişirilmesi ise; gastronomi araştırmalarında genellikle erkek dünyasıyla ilişkilendirilen ve halka açık şenliklerde tercih edilen bir servis yöntemi olma eğilimindedir. Günümüz modern toplumlarında bu duruma örnek olarak, Amerikan sosyal alışkanlıklarının bir parçası olan barbeküyü gösterebiliriz.  
 
Günümüzde, yemek ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi inceleyen sosyal antropolojik çalışmalar, güncellenmekte ve  daha geniş bir perspektiften incelenmesi açısından, akademik çalışmalara konu olmaktadır. Birçok toplumda, beslenmeye ilişkin uygulamalar, bir dizi hiyerarşik form oluşturur ve toplumların birçoğunda beslenmeye ilişkin pratikler, bir dizi hiyerarşik form oluşturur ve kadınları ikincil konuma getirme eğilimindedir.  


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler